Sit Alanımız var Nasıl Değerlendirelim Avukat Hanım ….

Merhaba Sevgili Okuyucularım,

Geçen hafta Samsun’dan bir sit alanı ile ilgili çeşitli sorular geldi.  Bir ihtimal Datca tarafından sonra Karadenize doğru da bu kapsamdaki prpjelerle ilgili olarak yöneleceğim.  Uygulama tüm ülkede aynı, ancak bölgeden bölgeye belediyeler farklı olduğu için; pratikte ve uygulamada da  farklılıkların ortaya çıkması mümkündür.

Size müvekkile de gönderdiğim şekilde sit alanlarının değerlendirilmesi için izlediğimiz prosedürlerle ilgili olarak genel bilgi vereceğim.  Önceki yazılarımda da bu konulara temas etmiştim.  Aklınızdaki soruların cevaplarını benim önceki köşe yazılarımda da bulabilirsiniz ya da bana email gönderin ben size cevap yazarım.

1. derecede sit alanı olan arsanız üzerinde hukuken yapabilecekleriniz oldukça sınırlıdır.  Böyle bir arsa üzerinde yasal olarak şahsi herhangi bir değişiklik yapmanız mümkün değil.  Sit alanı, sit olarak korunmasında kamu yararı bulunan alanların genel adıdır. Sit alanları kendi içinde dört gruba ve üç seviyeye ayrılır. Sizinkinin hangisine girdiğini belirleyebilmem için araştırmam gerekir ve bana tapu bilgilerini göndermelisiniz, her yerin özellikleri birbirinden ayrıdır.

Doğal sit alanları, ender bulunan doğal oluşumları ya da tarih öncesi veya tarihi dönemlere ait kalıntılar barındıran alanlardır. Arkeolojik sit alanları tarih öncesi çağlardan günümüze kadar ulaşan önemli kültürel varlıkları içerir. Kentsel sit alanları ve tarihi sit alanları daha yeni eserler barındırabilse de tarihi, mimari, kültürel özellikleri açısından koruma altına alınan alanlardır. Sit alanlarının seviyeleri ise şöyledir: 1. derece sit alanı, bilimsel ve arkeolojik çalışmalar hariç, kesinlikle dokunulmaması gereken seviye. 2. derece sit alanı da koruma altında ama koruma ve kullanma koşulları ilgili kurullarca belirlenebilir. Yine olduğu gibi korunmak zorundadır. 3. derece sit alanının ise koruma ve kullanma koşulları ilgili kurullarca belirlenebilir ama bu seviyede yeni düzenlemeler yapmak mümkündür.

Bilimsel veya arkeolojik çalışma niyetiniz yoksa ki genelde bu tarz yerlerde tursitik bir yer ve kafeteryadan açmak niyeti ile bana soru yöneltiliyor, yetkili kurumlara haber vermeden bir çivi bile çakmanız yasal değil. 1. derece sit alanı olan arsanızın doğal sit alanı grubundaysa, bununla ilgili olarak 2 Mayıs 2013 tarihli ve 28638 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan sit alanı kanununa başvurulabilir.  1. derece doğal (tabii) sit alanlarında yapılaşma koşulları şöyle belirlenmiştir: “Bu alanlarda, bitki örtüsü, topografya, silüet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir eylemde” bulunulamaz ama yetkili kuruluşların yapabileceği araştırmalar, kamu binaları ve doğal felaketlerden kaynaklanan bakım çalışmaları hariç tutulur. Bunların dışında, şahsi kullanım için istisnalara yer verilmez.  Bir de “takas” yolu var önceki yazılarımdan anımsayabileceiniz üzere …. Bu konuya da ayrıntılı bir şekilde önümüzdeki hafta değineceğim ….

Bir de size yaka köyünde traktör üzerinde çekilmiş 32 dişli fotomu göndereyim dedim 🙂 …. çok  mutlu olduğum bir günden güzel bir anı …

Selam ve Sevgilerimle

Bana yazın ….

Avukat Gizem Tan

www.dgtanhukuk.com

“Hadi Uyan Artık ! “Kıs Uykusuna Yatan Ayıcık

Yavv uyansana kızım dedim, uyanamadım…

Hadi saat ilerliyor dedim, biraz daha uyumayı tercih ettim…

Düşünme dedim, düşünmeye devam ettim…

Kalk git dedim, oturdum da oturdum …

Sonra bir baktım ki…

Babannem ölmüş,

Ben bir yaş daha almışım,

Yakın çevrem beni çok kırmış, yaralanmışım, üzülmüşüm lif lif olmuşum…

Sevdiğim tarafından terk edilmişim,

Bir hayli kilo vermişim,

Evdeki yardımcı beni soymuş,

Havalar iyice soğumuş ve dışarıdaki kedi, köpek çok aç beni bekliyor …

Köpeğim Goofym dolaşmak istiyor,

Kedim Arsızım Palamutbükünü özlemiş,

Artık iki evim olmuş,bazı günler ormanın içinde uyanır olmuşum hayvanlarımla,

İlhamım gitmiş, ikinci roman için yayıncı benden kitap bekler …

Tüm bunlar işte herşey herşey herşey ama herşey öyle bir yığılmış ki üzerime içimde devamlı uyumak istemişim …

 

 

ama uyuması mümkün olmayan kış uykusuna yatmış, ilhamsız, sevimsiz  bu ayıcık beni o kadar soldurdu ki, Tebri Şemsi’nin dediği gibi ” Ne biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olduğunu” sözünü o anımda söylemiş olabileceğini düşünüp, gayri ihtiyari bir cimdik attığımı anımsıyorum kendime … bir cimdik …yakın çevremin beni değiştirmeye çalıştığı her Allahın günü benden o kadar çok enerji gitmiş ki anlatamam, kendimden bile soğumuşum bunun sonucu onlar gibi olmamayı onları dinlememyi yeğlemişim, kendime daha da bir sarılmışım hiç olmadığı kadar,   hayat ışığım sönmüş adeta kendimi yenileyememişim, bitkin olmuşum, kalmışım, öyle uyuyup uykuya dalıp öyle uyanmışım …ama tükenmemişim, ölmemişim…

ne diyordum … üzerine bürünmüş pesimist halimden derhal uyanmak kendime attığım bir cimdikle oldu işte! en nihayet de uyanabildim, şükürler olsun Allahıma, karşısızdayım işte kaldığım yerden….. Bir çimdikmiş demek ki beni kendime getiren …. İkinci Romanım Beyaz Telaş yaza kalmadan sizlerle buluşacak diye temenni ediyorum …

Bir süredir yazamadığım için de sevgili okuyucularıma özürlerimi sunarım … Sizlere anlatacak çok şeyim var ama …

Bundan sonra yazılarımı aksatmamaya söz veriyorum ayrıca açmış olduğum utube kanalına da videolar yüklemeyi ihmal etmeyeceğim.  Sizlere sözüm olsun …

Ne de olsa içimdeki kış uykusuna yatan ayıcık uykuya daha fazla dayanamadı ve de uyandı …

Çok uzun bir süredir inzivadayım.  Zira, öyle gerekti.  Kendi kendime kaldığımda ne kadar zenginleşebildiğimi farkettim. Yalnızlık iyi aslında fena değil ancak işim gereği fazla da uzatmamak gerekiyor .. Çevremi değiştirme kararı almıştım zaten sadece bunu uygulamaya koyamıyordum bir türlü .. Ve de işin en garibi bu süre uzadıkça hayatımdaki herkesi daha yakından tanıma fırsatı edindim.  Gerek nefretleri, agresif sözcükleri, sevgisizlikleri ve formalite icabı göstermiş oldukları yakınlıklara ihtiyaç duymadığımı farkedip 2020’nin sayfasını tek başına ama daha güçlü açmam nasip oldu…

Bundan sonrası için daha pozitif bakış açısıyla …

İyi Seneler ve Sevgilerimle

 

Av Gizem Tan