Sevgili Okuycularım,
Yarın 36 yaşıma giriyorum. Biliyor musunuz ne farkettim? “Yaş alıyorum” diyorum ben de artık. Yaşlanmayı bir türlü yediremiyorum kendime 🙂 Yavv hakikaten de çok geliyor kulağa 36. Koskaca bir 36 ! Yolun yarısını da geçtim. Ben ne ara büyüdüm de, bu kadar yaş aldım vallahi bilmiyorum. Allah bilir …Oysa daha yaşamak isteyip de yaşamadığım ne çok duygu var. Hiç tadını bilmediğim. Var mı, yaşayabilecek miyim onu da bilemiyorum .. Sadece artık hiç bir şeyi ertelememeye gayret ediyorum. En son okuduğum kişisel gelişim kitabı bana “Hiç bir şeyi erteleme ! Doğru zaman içinde bulunduğun andır. Yarın yoktur, dün de yoktur!” diye diye beni bir nebze içsel yolculuğa sürükledi. O kadar içime kapandım ki, bu Coronavirüs için “Evde kal” kampanyası da üstüne geldi. Aslında iyi de oldu. Filmler, kitaplar bir yere kadar… Benim sözlediğim “içsel yolculuk”…Hem de bir guru olmadan, bir başına … Bu içsel yolculuk işte esas “farkındalık” getiren ancak bu yolculuğa çıkmak ayrı bir zor olduğu gibi, üstesinden gelebilmek, sıkılmadan tamamlayabilmek ise cabası…
Biliyor musunuz bu süreçte insan en doğru neyi öğreniyor? İnzivadayken, dostunu düşmanını tanıyorsun. Herkesten elini eteğini çektiğinde bak bakalım herkes de seni bırakıyor mu? Yoksa sensiz yapamadıkalrı için peşinden mi geliyorlar? Bu bir süreç, yaşamadan bilemezsin. Cesaret gerek !
Yarın için-16 Nisan için düşünücem. Acaba bu karantina günlerinde hayatıma şu ana kadar girmiş olan dost, arkadaş, sevgili ya da akrabalarımdan doğumgünü şerefime kime ulaşır “Gel bakalım, yeni yaşım şerefime benim için ve benimle bir çay yudumlar mısın? Bir çay höpürdetmeye var mısın benimle?” derim, dermiyim, diyebilir miyim de biliyor musunuz bunları hiç düşünmemiştim. Bu gece düşüneceğim, ve varsa öyle bir kişi bir sonraki yazımda sizlere ifşa edeceğim. Neden biliyor musunuz? Çay çünkü dostluktur, çay sıcaklıktır, çay zararsızdır, çay muhabbet gerektirir de ondan …Tıpkı bu elimdeki çay gibi. Gerçi ben bu çayı bir başıma içmiştim; ama yarın için kendime bir ödül verebilirim … Bilmem ki sizce çayımı yalnız mı içeyim ? Ne dersiniz…..
Ne demiş Can Yücel ….
Ömür dediğimiz nedir ki ?
Çay bardakta
Soğuyana dek geçen zaman
Çayınız bardakta soğumadan
Tadıyla için hayatı
Soğutmadan sevgileri
Soğutmadan sevdaları
Soğutmadan dostlukları
Yaşayın doyasıya
Seviyorsanız koşun ardından
Beş dakika bile duracak zaman yok
Kırmadan , incitmeden
Sevin İnsanı
Kırmaya zaman yok
Çayınız bardakta soğumadan
İçin çayınızı hayat geçiyor
Yaşamamak yüreklere zarar……