SÖZ SÖZ SÖZ SÖZ SÖZ !!!!

Vee gelelim, sözün söz olduğu, tanık beyanlarının önemli yer tuttuğu; benim üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığım güzide iş davalarının tabii olduğu Basit Yargılama Usulünün özelliklerine:

Basit yargılama usulünde taraflar; dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek zorundadırlar. Ayrıca, tüm delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.

Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkemeler, mümkün olan durumlarda, tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir. İ ddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.

Basit yargılama usulünde, daha önce karar verilemeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.

Basit yargılama usulünde mahkeme, tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin yapılmasını yukarıdaki fıkrada belirtilen duruşma hariç, iki duruşmada tamamlar. Duruşmalar arasındaki süre bir aydan daha uzun olamaz. İşin niteliği gereği bilirkişi incelemesinin uzaması, istinabe yoluyla tahkikat işlemlerinin yürütülmesi gibi zorunlu hallerde, hakim gerekçesini belirterek bir aydan sonrası için de duruşma günü belirleyebilir ve ikiden fazla duruşma yapabilir.

adliye_1

Bana sorarsanız, hangi uyuşmazlıklar Basit Yargılama Usulüne göre görülür diye ; hemen belirtiyeyim üstadlar!: sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler, doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler, her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler, yukarıda belirttiğim gibi hizmet ilişkisinden doğan davalar, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması,  konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar, Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler ve diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler.

Not: Önümüzdeki haftaya da, yazılı yargılama usulüyle ilgili bazı önemli bilgilere yer vereceğim köşemde. Ayrıca,bu konularla ilgilenmeyen ve bu konulardan sıkılan okurlarım için de,  köşemi keyifle okumalarını sağlayabilmek için, satış grafiğinden memnun kaldığım “Siyah Telaş” isimli romanıma ilişkin yaptığımız bir söyleşiyi yayınlayacağım.

Saygılarımla,

Avukat / Arabulucu Gizem Tan

www.dgtanhukuk.com

gizem.tan@dgtanhukuk.com

twitter@avukatgizemtan

http://dgtanhukuk.com/blog

Sosyal Medyada Paylaş