Sevgili Okuyucularım,
Merkez Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen binlerce vatandaşın ölümüne ve yaralanmasına sebep olan 6 şubat depreminden sonra akıllara yine şu sorular gelmekte:
Müteahhitler malzemelerden mi çaldılar ? Yapı denetim firmaları yapıları denetlemediler mi ? Beton firmaları mevzuata uygun beton kullanmadılar mı ? Zemin etüdü usulsüz mü yapıldı?
Bu yazımda; Müteahhidin sorumluluğuna değineceğim. Buna göre, müteahhidin eksik malzeme kullanması sonucu taksirleadam öldürme suçunu meydana getirecektir.
Taksirin tanımı TCK 22/2’de yapılmıştır: Buna göre,
‘Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.’ şeklinde açıkça tanımlanmıştır.
Eksik malzeme kullanan müteahhit, kaçındığı malzemenin binanın yıkımına yol açacağını bilmiyor veya öngöremiyorsa, ancak yine de bina yıkılmış ve netice gerçekleşmişe taksirle öldürme suçu oluşur. Bunun yanında, ayıplı inşaat yapan müteahhidin, işin uzmanı olduğu düşünüldüğünde, temelde, kolonlarda az demir kullanması, düşük kalite çimento kullanması durumunda binanın yıkılacağını bilmemesi düşünülemez. Bu nedenle, bilinçli taksirle öldürme suçu veya olası kast ile öldürme suçunun tartışılması gerekir.
Yapının yapıldığı tarihteki mevzuat da bir bu kadar önemlidir. 20 sene önce yapılmış yapıda günümüz teknolojisinin şartları aranamaz. Yapının yapıldığı döneme bakılmalı, o dönem aranan kriterleri sağlayıp sağlamadığı hakkında belediye ve ilgili kurumlardan belgeler getirilmeli, inşaat ve fen bilirkişileri seçilerek, enkaz üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmalı, mümkünse numune alınmalıdır. Bölgenin afet bölgesi olup olmadığı uygulanacak mevzuatı etkilediğinden bu konu araştırılmalıdır. Bilirkişiler gelen belgeler, numuneler ve raporlardan rapor oluştururlar.
Yapının dönem itibariyle gerekli şartları sağlamadığı hallerde, malzemeden kısıldığı, yeterli sayıda demir kullanılmadığı, temelin olması gerektiği gibi yapılmadığı, nitelikli malzeme kullanılmadığı anlaşılıyor ise bu durumda müteahhit, taksirle öldürme suçundan sorumlu tutulabilir.
Taksirle öldürme suçu TCK 85 maddesinde düzenlenmiştir, buna göre bir kişi öldüyse asliye ceza mahkemesi görevlidir. Ancak, birden fazla insan ölmüşse veya ölenlerle beraber birden fazla kişi yaralanmışsa Ağır Ceza Mahkemesi yargılamada görevli olacaktır.
Taksirle öldürme suçunu düzenleyen Madde 85’e göre : (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Şeklinde olup zamanaşımı hesaplanırken en üst sınır olan 15 yıl esas alınacaktır.
TCK 66.maddesi ‘Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,’ zamanaşımı süresi olduğun belirtir.
Zamanaşımı ne zamandan itibaren işleyecektir, peki? Suçun oluştuğu tarihten itibaren zamanaşımı işleyecektir. Depremde kişinin vefat etmesi durumunda bu tarih esas alınarak hesaplama yapılacaktır.
Bir sonraki yazımda belediye imar müdürü ve ilgili memurların sorumluluğu ile inşaat ve jeoloji mühendisinin sorumluluklarına değineceğim.
Saygılarımla,
Av Gizem Tan
www.dgtanhukuk.com
instagram. avukatgizemtan_dgtanhukuk