Borçlar Hukuku kapsamında irade, hukuk düzenince bizzat belirlenen şart ve sınırlar içinde, kişinin istediği ve arzu ettiği amaçlara uygun hukuki sonuçlar doğuracağını kabul ettiği irade beyanıdır. Sözleşmelerde, bu iradeyi sakatlayan haller nelerdir diye sorarsanız: İrade sakatlığı halleri üç tanedir: Bunlar, Hata, Hile ve Tehdittir(İkrah).
Peki, tehdit yani ikrah nasıl ortaya çıkar?
Bir kişinin aslında yapmak istemediği bir hukuki işlemi, yapmadığı takdirde zarara uğrayacağı tehdidiyle yapması halinde ortaya çıkar. Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, bu sözleşmeye hukuken bağlı değildir. Kural olarak tehdit, hukuka aykırı olmalıdır. Diğer bir ifade ile irade serbestisini bozan tehdit, bir kimseyi yapmak istemediği bir hukuki muameleye, aksi takdirde kendisine veya yakınlarından birisine bir zarar verileceği tehdidi ile korkutmaktır. Mesela bir kimse, yapmak istemediği halde yapmaması halinde bir kişinin öldürüleceği veya evinin ateşe verileceği tehdidi ile bir sözleşme yapmasına zorlandığı hallerde ikrah yani tehdit ortaya çıkar. Tehdide uğramış olan kimsenin iradesi de sonuç olaraki sakat bir irade olarak ortaya çıkmaktadır. Geçerli bir ikrahın mevcut olabilmesi için tehdit edilenin iradesini açıklaması, fakat bu iradenin zor altında beyan edilmesi gereklidir.
Uzun lafın kısası okuyucularım, bir sözleşmenin hukuken tamam olabilmesi için tarafların, “akitlerin esaslı noktaları sayılan hususlarda uyuşması lazımdır”. İradenin, sahibinin maksadına uygun düşmemesi haline “irade fesadı” veya
“iradeyi sakatlayan hal” adı verilir. Bu şekilde açıklanmış olan irade kusurlu ve eksik bir iradedir.
Sorularınızı Bekliyorum
Selamlarımla
Av Gizem Tan
www.dgtanhukuk.com