Boşanma ve Nafaka

Okurlarımın ve danışan müvekkillerimin, boşanma ve nafaka ile ilgili konulardaki sorularıyla sıkça karşılaşmaktayım.  Özellikle tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin sorularından anladığım kadarıyla; ikisi arasındaki fark tam olarak bilinmiyor.

Tedbir nafakasının tanımı; Türk medeni Kanununun 169. Maddesinde Geçici Önlemler başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre,  “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır.  Tedbir nafakasına, hakim, resen yani talep olmasa dahi hükmedebilir. Dava devam ederken, taraflardan geçinemeyecek olan tarafa ve çocuklara tedbir nafakasına hükmedebilir. Tarafların kusurlu ya da kusursuz olmasının tedbir nafakasına hükmedilmesi açısından herhangi bir önemi yoktur. Bu karar, mahkeme tarafından, ara karar olarak verilir. Ödenmediği takdirde icra takibi aracılığı ile tahsil edilebilir. Tedbir nafakası, dava süresince devam edebilir. Davanın karara bağlanması durumunda da isim değiştirerek Yoksulluk Nafakası olarak devam eder.

Peki, yoksulluk nafakası nedir derseniz …Medeni Kanun 175 ‘e göre,  Yoksulluk Nafakası  “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka Yükümlüsünün kusuru aranmaz” diye düzenlemiştir.

Yani, özetle yoksulluk nafakası bazı şartlara bağlanmıştır,
1)Taraflardan birinin boşanma sebebi ile yoksulluğa düşecek olması
2)Nafaka isteyecek tarafın kusurunun diğer taraftan daha ağır olmaması,
3)Nafaka ödeyecek tarafın mali gücü oranında nafakaya hükmedilmesi,
4)Nafakanın süresiz olarak istenebileceği,
5)Nafaka yükümlüsünde kusurun aranmayacağıdır.

Mahkeme , yoksulluk nafakasına, talep olmadan karar veremez. Tarafların talep etmesi gerekmektedir. Yoksulluk nafakasını alabilmek için kararın kesinleşmiş olması gerekir. Kararın kesinleşmesi ile ödememe halinde icra takibi ile tahsil edilebilir. Yoksulluk nafakası, boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi, boşanma davası kesinleştikten sonrada talep edilebilir. Bu talep de süreye tabidir.

Türk Medeni Kanunu Madde 178 – “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” demektedir. Bu maddeye göre kararın kesinleşmesinden sonra ancak bir yıl içerisinde yoksulluk nafakası talep edilebilir. Bu zamanaşımı süresidir.

Peki İştirak Nafakası Nedir?
İştirak Nafakası çocukların velayetinin kendisine verilmeyen taraf aleyhine , reşit olmayan çocuğun ihtiyaçlarının giderilmesi için talep olmasa dahi hakimin hükmedebileceği nafaka türüdür.

Türk Medeni Kanun Madde 182 – ………………..Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.

Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” Şeklinde düzenlemiştir.

İştirak nafakası, çocuğun 18 yaşını doldurması ile sona erer. Fakat çocuk 18 yaşını doldurmuşsa bile eğitim hayatına devam ediyorsa hakim nafakanın devamına karar verebilir.

İştirak ve yoksulluk nafakasının ödenmemesi durumunda cebri icra ile tahsili yoluna gidilebilir. Kanun koyucu nafakanın tahsilini kolaylaştırmak için bazı tedbirler düzenlemiştir.  Bunlar;

1-Nafaka alacakları, İcra İflas Kanununa göre düzenlenecek sıra cetvelinde 1. sıra alacaklar arasında sayılmıştır. Dolayısıyla nafaka borçlusunun menkul ya da gayrimenkul mallarının icra yolu ile satılması durumunda satış parasından nafaka alacağı öncelikle ödenir.
2-Nafaka alacaklarının tahsili için emekli maaşına haciz konulabilir.
3-Nafaka alacağının tahsili için nafaka borçlusunun maaşına haciz konulması durumunda aylık nafaka miktarının tamamı maaştan kesilir.
4-Nafaka borçlusunun maaşında önceden haciz olsa bile aylık nafaka miktarı önceki hacizlerden bağımsız olarak maaştan kesilir.
5-Nafaka borçlusu, aylık nafaka bedelini ödememesi durumunda nafaka alacaklısının şikayeti üzerine diğer şartların da mevcut olması durumunda İİK 344. maddesine göre 3 aya kadar tazyik hapsine mahkum edilecektir.

Konuyla ilgili sorularınızı bekliyorum

Hepinize iyi bir sene dilerim, 2018’i gömmeye hazır mısınız? Ben yeni seneye hazırım.  Yaş ilerliyor onun dışında her yeni gün yaşamaya değer; acısıyla tatlısıyla …

2019 tüm ışığıyla gelsin …

 

 

Sevgilerimle,

Avukat / Arabulucu Gizem Tan

gizem.tan@dgtanhukuk.com

www.dgtanhukuk.com

 

 

Sosyal Medyada Paylaş