Sevme, Sevil Be Frida Kahlo !

Kızım, Frida başka adam mı yoktu be yavrum .. Neden hep ısrar ettin, Diego için?

Madem üzüyordu seni, neden yol vermedin deli misin sen? Sen kendini koruyamazsan, kim seni koruyacak ?

Bir kadın bu kadar ısrarcı olabilir mi bir adama bağlı kalmak için, onun hayatında olabilmek için?

İlla vazgeçmen için kan mı kusman gerekiyordu, Diego’nun ölmesi mi gerekiyordu?

Aşk için öldürmek mi daha iyi, ölmek mi? Aşık olduğun adam seni üzüyor diye ondan vazgeçmek aslında kalbinde ve aklında o adamı öldürmek olmuyor mu? İkinci şanslar ne için veriliyor o zaman ? Bu sınamalar yapılırken, aşk nereye gidiyor? Direnme ne için?

Aşık olduğun adam, gün gelir de  düzelir de seni daha da bir çok sever, seni el üzerinde tutar diye mi? En iyisi kalbindeki adamı mı değiştirmek aşık kadın? İyi de gönül bu neye konacağını bilemiyor ki? Hem aşık olduğundan vazgeçsen bile kim garantisini verebiliyor diğer gelecek olanın aşkını hakedeceğini? Garanti diye bir şey var mı bu dünyada? İnsanlar ölüyor, duygular tükeniyor, mesafeler artıyor duyguların şekli değişiyor …

Peki neydi, Frida’yı bu denli bağlayan duygu? Diego onu çok üzüyordu, hem şiddet vardı ilişkilerinde hem de aldatma … Ama yine de okuduğumuz izlediğimiz kadarıyla ki ben izleyenlerdenim Salma Hayek müthiş bir performansla canlandırıyor Frida’yı; sakat haliyle son nefesini verirken Diego ile beraberlermiş hala bunca kavga ve patırtıya rağmen. off ki ne off, domates biber patlıcan ..

Peki ya o zaman çaresizlik miydi onları bir arada tutan şey … neydi Frida söyle bana …

Peki ya Fikret Kızılok “Gönül” şarkısını yazarken Frida’nın hikayesini biliyor ve bu şarkıyı ona mı atfediyordu ?

Tek başınalıktan korkmak, bağımlılık, cinsellik ve tutku daha başka ne idi?  Ne idi biliyor musunuz,  kendimce biliyorum Frida Kahlo’yu tanımıyor olmama rağmen bu Diego’dan daha iyisini bulamayacağına dair inanışı ya da gelecek korku ve kaygısıydı ve bunun da sakatlığıyla bir ilintisi yoktu; dünyanın en güzel kadını bile olsa sakat bile olmasa idi; yine de Diego’ya tüm kalbiyle bağlı kalarak kendini yalnızlıkla cezalandırabilir, Diegosunu sabah akşam aradığı adam kılığında görünceye kadar bekleyebilirdi … Bir de bu gözle izleyin bakalım filmini siz ne düşüneceksiniz?

Siz biliyor musunuz her gün çatırdayan evlilik ve ilişkilerin temelinde hep aradığın adam ya da kadının o olmadığını anladığın an nasıl bir hata yaptığını anlamış olmak ve kendini o denli keriz gibi hissetmek yatıyor .. O yüzden Medeni Kanunumuzdaki boşanma sebeplerinden olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumu geniş yorumlanır ve Yargıtay Karararındaki emsaller çok çeşitlidir ancak hepsi aynı kapıya çıkar. Aşk ve sevgi tükenmiştir ve bir zamanlar aşkından kudurduğun adam ya da kadın artık gözüne bir canavardan beter gözüküyordur ve göğüs ağrıları başlar mutsuzluklar boğar adamı, kadını, tükenmişlik sendromu boy gösterir…. Kaç oradan hemen ..

Ahh Frida Kahlo keşke daha erken uyansaydın da bu Diego’yu hayatından daha erken çıkarıp, daha güzel bir hayat yaşayabilseydin … Seni tanısaydım eğer, kafana vura vura bu öğütlerimi söylerdim; öğütlerden hiç haz almıyor olmama rağmen.  Hayatta en önemli şey, mutlu olabilmektir. Bu dünya kahır yeri olmamalı asla, en azından kimse kendi hayatını cehenneme çevirmek için ekstradan çaba harcamamalıdır.

Ayrılık fobisi olan bir boşanma avukatı olarak şudur diyeceğim ve de doğrudur bu tespitim; sevgi ve aşk kutsaldır, kime 2. şans verdiğinize dikkat edin ….

Bu vesileyle, tüm okuyucularımın Sevgililer Gününü kutlarım …

Sevmek önemli ama sevilmek çok daha önemli .. Seni sevene git derler.. Geç olmadan !

Sevgilerimle,

Avukat / Arabulucu Gizem Tan

www.dgtanhukuk.com

gizem.tan@dgtanhukuk.com

twitter@avukatgizemtan

http://dgtanhukuk.com/blog