Zorla güzellik olur mu? Olmaz mı, oldurmaya çalışıyoruz o zaman …
Hatırlarsanız, katıldığım televizyon programları ve ana haberlerde; özel hukuk ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların çözümü için arabuluculuk yönteminden uzun uzun bahsetmiştim, google’dan benim adımla arattığınızda bu videolara ulaşmanız mümkündür.
2017 tarihi itibariyle gönüllülük esasına dayalı olan bu sistem, işçi işveren uyuşmazlıkları için zorunlu hale gelmiştir. Nasıl mı?
Arabulucuya başvurmadan açılan davalar incelenmeden reddedilecek. Peki zorunluluğun kapsamı ne olacak? Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacakları ile işe iade talepleri zorunlu arabuluculuk kapsamında olacak. Yapılacak kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesinden sonra işçi alacakları ile işe iade talepleri için öncelikle arabuluculuk yoluna başvurmak gerekecek. Bu düzenlemeye göre, işçi alacakları ile işe iade talepleri için doğrudan dava açılamayacak.
Arabulucuya başvurmadan dava açılması halinde dava, esasına girilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilecek. Fakat taraflar arabuluculuk yoluna başvurdukları halde anlaşamazlarsa dava açabilecekler. Zorunlu arabuluculuk, adliyelerde kurulacak arabuluculuk merkezleri tarafından yönetilecek ve uyuşmazlığın tarafları merkezde arabuluculuk hakkında bilgilendirilecek. Başvuranların kendi arabulucularını seçememesi halinde arabulucu merkezde bulunan otomasyon sistemi üzerinden belirlenecek. Bu arada, bilindiği üzere arabulucu ataması sadece Adalet Bakanlığı arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucular arasından yapılacaktır, doğrudur.
Arabuluculuğa başvuracak olan taraf, karşı tarafın yerleşim yerindeki, karşı taraf tüzel kişi ise merkezinin bulunduğu yerdeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk merkezlerinden birine giderek işlemleri başlatabilecek ve bu sürecin en çok iki hafta içinde sonuçlandırılması öngörülüyor. Ancak arabuluculuğa başvuranların genellikle ilk bir-iki saatte anlaştıkları görülüyor. Sürecin uzaması halinde ise arabulucunun süreyi bir kez uzatma yetkisi olacak. Arabuluculuk boyunca dava açma süreleri işlemeyecek.
Arabuluculuk ücretinin ilk iki saati devlet tarafından karşılanacak. Anlaşma gerçekleşmez ise bu ücret yargılama giderinden sayılacaktır. İlk iki saatte anlaşma sağlanamazsa arabulucu taraflardan ücret isteyebilecektir. Taraflar başka şekilde anlaşmadığı sürece arabuluculuk ücreti eşit ödenecek.
Taraflardan birisi geçerli bir mazeret göstermeden arabuluculuk görüşmelerine katılmazsa haklı çıksa bile yargılama giderlerine mahkûm edilmesi gündemde. Bu sistemin avantajı ne diye sorarsanız, hep dediğim gibi zorunlu arabuluculuk ile birlikte işçi-işveren uyuşmazlıkları çok kısa sürede ve devlet katkısı sayesinde taraflara ek bir yük getirmeden çözüme kavuşabilecektir yani taraflar için daha ekonomik usul ekonomisi açısından da daha kısa sürede sonuç alınabilecektir.
Saygılarımla,
Avukat / Arabulucu Gizem Tan
gizem.tan@dgtanhukuk.com
twitter@avukatgizemtan
http://dgtanhukuk.com/blog